Hani Rashid ’in mimarlık ofisinden Barbara Leonardi ve Oliver Dibrova’nın çıraklık dönemlerinde gerçekleştidikleri hayali otel projesi, kum tepelerinde rüzgârın oluşturduğu seslerden yola çıkılarak tasarlanmış deneysel bir proje.

Şarkı söyleyen kum tepecikleri, sadece çöllerde gerçekleştiği düşünülen bir olgudur. Sesler kum taneciklerinin birbirlerine çarpmasıyla oluşur; kum yatağının yüzeyindeki tepeciklerin heyecan verici elastik dalgalanmaları bir hoparlörün diyaframı gibi davranır. Çıkan ses, bir davulu veya alçaktan uçan jet uçağının çıkardığı sesi çağrıştırır. En çok 10 km öteden de bu sesler duyulabilir.

Gökdelen, Hani Rashid’in mimarlık ofisinden Barbara Leonardi ve Oliver Dibrova tarafından tasarlanmış. Projenin ana ilham kaynağı şarkı söyleyen kum tepecikleri fenomeninde bulunmuş. Yapı, birbirinden farklı program koşullarını temsil eden farklı düzlemleriyle Dubai’de yer aldığı farz edilen hibrid bir oluşum. Spiral şekle sahip olan yapı, kamusal alanı devam ettirirken birbirlerinden bağımsız olabilen ve farklı kullanım özelliklerinde uzmanlaşmış iş oteli, dinlenme oteli, spor oteli ve şehir içi oteli gibi dört farklı konsepti de içeriyor.

Deneysel şekillendirmeler

Binanın son biçimlenmesi bir deney aracılığıyla oluşmuş: Bir levha veya davul, bir kemanın yayıyla veya hoparlörle titreşime sokulur. İnce bir kum veya toz yüzeye serpiştirilir ve yüzeye yerleşmesi beklenir. Serpilen bu toz, yüzeyin titreşime girmeyen bölgelerinde bir araya gelir. Bu bölgeler vibrasyon düğümleri olarak adlandırılır. Kare bir yüzeyde oluşan durağan titreşim dalgasının sıfır değerlerinden oluşanları kullanarak farklı ses dosyalarına ulaşılır ve bunlar girdi olarak kullanılır. Bu dosyalar frekans ve amplitüde taşınarak 3d bir yapıya ulaşılır.