Doğal olduğu için kullanıldığı mekâna zararlı kimyasallar bırakmayan, yenilenebilir ve geri dönüştürülebilir bir malzeme olan parkeler, her geçen yıl artan çeşitliliği ve suya karşı dayanıklı olma gibi özellikleriyle zemin kaplamalarının en çok tercih edilen alternatifleri arasında yer alıyor.

Parke seçimi yaparken uyguluma yapacağınız mekânın alacağı ışığı, kullanım trafiğini, suya ve neme maruz kalma gibi olasılıklarını göz önünde bulundurmalısınız. Islak mekanlar için suya dayanıklı, güneş ışığı alan mekanlar için solma riski olmayan, hayvanlı ve ayakkabıyla sık dolaşılan yaşam alanları için ise çizilme konusunda hassas olmayan ahşap seçimlerine öncelik vermelisiniz. Ahşap seçiminizi fotoğraf üzerinden değil, satın alacağınız yerdeki ahşap bloklardan bakarak seçmeli, her bir parçanın aynı ağaçtan çıkmayacağını düşünerek olası ton ve desen farklılıklarını göz önüne getirerek seçim yapmalısınız.

Parke koruma kılavuzu

  1. Mobilyalarınızın parkelerinize kalıcı hasarlar verebileceğini unutmayın. Olası çizilmeleri önlemek için mobilya ayaklarına keçe tabanlık koyabilirsiniz.
  2. Parkenizin fazla güneş alması renginin değişmesine sebep olur. Kiraz ağacı ve meşe gibi ahşapların renkleri gittikçe koyulaşır. Ahşap zemininizin renginin değişmesini istemiyorsanız güneşlikli perdeler kullanabilirsiniz.
  3. Suya ve neme dayanıklı olmayan ahşap çeşitlerini banyo ve mutfak gibi ıslak alanlarda tercih etmemelisiniz. Evin diğer bölümlerinde kullandığınız ahşapların temizliğini az nemli bezlerle yaptırmaya özen göstermelisiniz.
  4. Toz ve kir parkelerin çizilmesine, dolayısıyla renginin solmasına neden olur. Temizlik rutininizi parkelerinize göre organize etmeyi ihmal
  5. Ahşap, sıcaklık derecesine göre mevsim geçişlerinde genişleme ve daralma şeklinde hareket eder. Parke ve döşendiği odanın duvarı arasında yaklaşık 15 mm’lik bir nefes alma payı bırakılması bu tür aksiliklerle karşılaşmamanıza yardımcı olur.