Etiket Arşivleri: antoniolupi

Aydınlatma unsurlarının yaşantımızda ve dekorasyonda ki vazgeçilmez önemi

Evler, ofisler, sokaklar dünyanın neresinde olursa olsun yapılar iyi aydınlatmaya ihtiyaç duyar. İnsanların içinde yaşayacakları evlerin ve kullanım alanlarında ki en temel ve ihtiyaç duyulan unsurlarından bir tanesi aydınlatmadır. Bu yüzden aydınlatmanın kullanımı mimarlıkta son derece önemli bir husus olarak karşımıza çıkar.

Işık, ihtiyaç olmasının yanı sıra dekorasyonda vazgeçilmez tamamlayıcı bir unsurdur. Genellikle mimarlar tasarımda aydınlatma kullanımını insanlara, daha aydınlık ve ferahlık hissi verecek şekilde psikolojik olarak iyi yönde etkilemesi için tasarımlarında doğru yerlerde kullanmaya özen gösterirler. Kelvin ışık rengi ölçü birimi ile yaşantımızda seçeceğimiz aydınlatma hakkında bize oldukça bilgi verir. Örneğin, 5300-6500 Kelvin arası beyaz ışığı genellikle hastaneler tercih etmektedir bunun sebebi ise daha uyarıcı ve dikkat toparlayıcı özelliği olduğundan dolayı kullanılmaktadır. Beyaz ışığı evinizde tercih ettiğiniz zaman sizi yoran bir aydınlatma türü olacaktır gözlerinizde parıldama, kontrast ayırmada güçlük ve yorgunluk gibi sıkıntılara neden olabilir. Evlerde daha çok gün ışığı renklerini tercih edilmelidir yani 2800-3000 kelvin arasında aydınlatmayı kullanılmalıdır. Bu aydınlatma skalası enerjik hissetmeyi ve güneş ışığının insan üzerinde ki olumlu etki yaratmasına sebep olacaktır bu renkleri yaşam alanlarınızda tercih edebilirsiniz. Işık ve ruh doğru orantılı bir şekilde değişim gösterebiliyor. 

Günümüzde tasarım alanlarında ki gelişmelerin temelinde pozitif bilimlerde ki gelişmeler yatmaktadır. Pozitif bilimlerin gelişmesi insan ile ilgili tüm çalışmalarda, aydınlatmanın yan bilgi olmasının daha da öteside başlı başına bir konu olduğunu ortaya koymuştur. Mekânda ki aydınlatma ile verimlilik, performans gibi fiziksel değişimlerde oldukça önemli rol oynar. Yaşadığınız mekânda iyi görme koşullarının sağlanması için doğru aydınlatma türleri seçilmelidir. Örneğin; görsel performans düzeyinin yüksek olmasının istendiği durumlarda mekânda yapılacak aydınlatma tasarımının da mekânla birlikte tasarlanması gerekmektedir. İç mekânlarda olduğu kadar dış mekânların aydınlatmaları da önemlidir. Bahçeler, havuz kenarlarında ki aydınlatma ile atmosferi değiştirmeniz iyi bir şekilde fark yaratacaktır. Mekânsal özellikleri ve yaratılmak istenilen atmosfer en iyi aydınlatma unsurları sayesinde vurgulanabilir. Aydınlatma mekânın kimliğini ve mekânsal özelliklerini doğrudan etkilemekte ve oluşturmaktadır. 

Evinizde yaratmak istediğiniz ambiyansın yolu, belirlediğiniz ışık miktarı ve stilden geçiyor. Aydınlatma unsurları güçlü tasarımlarıyla dekorasyonu tamamlayan kilit unsurlardır. Odadaki doğru aydınlatmayı seçerek, tüm dekorasyon ve mobilyaları vurgulamak için her türlü atmosferi yaratabiliriz örneğin, odanın gerçekte olduğundan daha büyük göründüğü izlemini verecek olan aplikleri tavana doğru çevirerek mevcut alanı görsel olarak genişletebilirsiniz. Tercih edilen iç tasarım projesine göre aydınlatma seçiminde modernize ve özgünlük dokunuşunu benimseyerek geleneksel kodlarla kırmayı tercih edebiliriz. 

2020 Yılının Rengi ‘Klasik Mavi’

Pantone Renk Enstitüsü, Yılın Renginin 19-4052,  Klasik Mavi olduğunu açıkladı.  Bu yılının öne çıkan rengi, sakinliği, güveni ve bağ kurmayı kolaylaştıran özellikle de güven verici bir varoluş olarak tanımlamakta. 

5 ana renklerden olan mavi, ilk Antik Mısır çağında keşfedilmiştir doğa da sadece denizi ve gökyüzünü mavi renkte gördükleri için nesneleştirmemişler. Mavinin boyar maddelerini keşfeden rengi tanımlayan kelimelerde ilk olarak Mısır Medeniyetinde kullanılmaya başlamış ve bu boyar madde dünyanın en eski yapar boyar maddesidir. Her renk kendine özel dalga boyutuna sahiptir mavi, dinginliği sevgiyi ve sezgileri uyandırır denizi, gökyüzünü gördüğümüz zaman içimizi huzur ve sakinlik kaplıyor. Günümüzde mavinin bütün tonlarını görebiliyoruz ve yaşamımızın bütün bir kısmında bu renk vardır. Eski zamanlarda ve günümüzde de olan mistik ve değerli taşlar arasında da bu rengi oldukça görebiliriz. Nazar boncuğu, mavi dantelli akik taşı, safir, örneklerinden bir kaçıdır.  Özellikle mavi dantelli akik taşı strese, cilt hastalıklarına, kemiklere, nazardan ve olumsuzluklardan koruyucu özelliği vardır. Negatif enerjiden arındırdığı, insana mutluluk ve iyilik verdiği görülmüştür. Kararlı ve güvenilir bir renktir, güven veren bir renk olduğu için finans ve banka kurumları tarafından genellikle tercih edilmekte. Renklerin hayatımızda nasılda iyi ve kötü enerjiye sahip olduğunu anlıyoruz. 

Yüzyıllardır dünyanın her yerinde sanat eserleri, mutfaklar, tamamlayıcı ürünlerde mavi kullanılmıştır, mavi renginin geçmeyen bir modası vardır.  Mavi, genellikle bütün renklerle uyum sağlayabiliyor. Açık ve koyu tonlarını diğer renklerle uyumlu bir şekilde bir araya getirebilirsiniz. Zengin renklerden olan mavi süet, kadife gibi kumaşlarda asil bir duruş yaratmaktadır. Mavi duvarlar, tekstil ürünleri, koltuklar veya duvar kâğıtları bulunduğu ortamda çok daha ferah ve temiz bir görüntüyü ortaya çıkarır. Benim tavsiyem dinlenme alanlarınızda kullanmaktan ve görmekten sıkılmayacağınız renklerden olan mavi,  sizi dinlendirmekle beraber ruhunuzu okşar ve denizin iyot kokusunu duyduğunuzu hayal ettirir ortamın atmosferinin değişeceğini göreceksiniz.  Dinlenme odanızda aksesuarlara yer verebilirsiniz. Daha soğuk tonları seviyorsanız beyaz tonlarla maviyi eşleyebilirsiniz daha sıcak tonlarla kullanmak isterseniz yeşil, pembe ya da turuncu kullanarak daha renkli ve daha sıcak bir görünüm yaratabilirsiniz. 

2020 yılında bol bol mavi rengi göreceğiz. Modada, ev dekorunda, ürünlerin ambalajlarına kadar çeşitli yerlerde karşımıza çıkacak. Mavi renk tonu cinsiyetsiz ve mevsimsiz olarak adlandırabiliriz. Bu sene Pantone ilk defa bir rengi tanımladığında hissel olarak genişletti. Yazı ve kışı bol bol mavi rengin huzuru ve dinginliği ile geçirecek gibi duruyoruz. 

 

Evinizde Bulunan Sağlıklı Yaşam Merkezi; Spa & Wellness

Son yıllarda gerçek bir iyileştirme alanı olarak tasarlanan banyolar, fonksiyonelliği ön planda tutan ancak dekorasyon tarzını da es geçmeyen birer spa şeklinde hayal ediliyor. Kısaca ev tipi wellness alanlarına dönüşen banyolar, sadece yıkanma değil, arınma, dinlenme, tazelenme, iyileşme gibi fillilerle birlikte anılıyor. İnsanı su ile buluşturan bu özel atmosferler için tasarlanan spa sistemleri de günlük hayatımıza keyif katan son teknolojiler olarak saygıyı hak ediyorlar.

1949 yıllarında Carmenta, Padua eyaletinde ki Carmignano di Brenta’da ki küçük bir fabrikada üretilmeye başlamıştır tamamen özel ve İtalya’da üretilen mobilyalar ve aksesuarlar sunan banyo ve mobilya sektöründe öncü firmalar arasında yer almaktadır. Carmenta, sağlık dalı için ürünler geliştirmeye başlayarak alanını genişletmeye devam etmektedir, Türk hamamı, sauna, spa, tuz buhar banyoları gibi birçok alanda başarıya imza atmıştır.

Evde kişisel spa alanı yaratma konusunda uzman markalardan olan ve Türkiye’de de en çok tercih edilen isimler arasında sayılan İtalyan Carmenta, kişisel detaylarla zenginleşen çağdaş banyolar konusunda uzun yıllardır hizmet veren bir firma. Gerçek bir wellness dünyasına kapı açan Carmenta’da buhar banyoları, hamamlar, saunalar, Himalaya tuz duvarları, reaksiyon duşları, biosauna, dinlenme alanları, kromoterapi kabinleri, masaj odaları, cilt ve vücut bakım odaları ve kum odaları bulunuyor. Kısaca markanın, geleceğin wellness dünyasını kurgulama ve insanı su ile farklı senaryolar eşliğinde buluşturacak teknolojiler tasarlama konusunda yatırımları oldukça geniş. Banyo kavramını fiziksel ve ruhsal iyileşme, yenilenme ve tazelenme noktasına taşıyan Carmenta, bu özelliğini bünyesinde çalışan mühendisler, tasarımcılar, teknisyenler ve sanatçılar gibi farklı uzmanlık dallarının bir arada karar vermesine borçlu. Gittikçe bir teknoloji üssü haline dönen yıkanma alanları her geçen gün biraz daha spa’ya dönüşüyor. Bu sayede artık evimizde rahatça arınıyor, rahatlıyor ve dinlenebiliyoruz.

Yaşam alanları için mutfaktan banyoya, mobilyadan aydınlatmaya kadar pek çok alanda, tanınmış uluslararası markaları ve ürünleri aynı çatı altında buluşturan Sem Collections, banyoyu bir bütün olarak tasarlama anlayışı içinde çalışan Carmenta ürünlerini Çiftehavuzlar’daki showroom’unda sergiliyor.

 

Doğayla Entegre Yaşamlar

Günümüz dünyasında şehir yaşamından sıkılan bunalan stres altında olan insanların ruhlarını ve bedenlerini dinlendirip keyif ve huzur aldığı kişilerle zaman geçirebileceği, dinlenebileceği kendini yenileyebileceği tek yer doğayla bütünleşmektir.

Bunun yegâne yollarından bir tanesi doğanın içerisinde doğanın verdikleri ile yapılmış statik elektrikten ve teknolojiden uzak doğa evlerinde mümkün olduğunca fazla vakit geçirerek ayağımızı toprağa basarak, taşa ağaca dokunarak negatif enerjimizi ve stresimizi atabiliriz. Doğanın bize sunmuş olduğu ağaç, taş gibi doğal malzemelerden yapılan tam anlamıyla doğayla entegre olmuş evlerde yaşamanın huzuru, uyku ve yaşam kalitesini çok yüksek olduğu bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmış olmakla beraber yüz yıllardır da bilinmektedir.
Genellikle şehirlerde ki kaos, trafik, stres, kötü hava, kalabalık gibi bir çok etkenden dolayı insanlar gergin ve huzursuz oluyor. Büyük şehirlerde hava kirliliği oldukça fazladır bu yüzden insan sağlığına kötü bir etken oluyor hal böyle olunca herkes kendisine bir kaçış noktası arıyor bol oksijen, yeşillik, doğa gibi. Zaman zaman doğanın kalbine kendimizi bırakmamız gerekir çünkü tabiatın bize fısıldadığı huzuru tüm vücudumuzda, ruhumuzun derinliklerinde hissetmek bizi yeniden canlandıracak. Büyük şehrin kirli havasından ve kaosunda kaçarak, teknolojiden uzak doğanın kollarında bir yenilenme detoksu olarak düşünebiliriz.

Tabiatın bir diğer sihiri sudur. Suyun sakinleştirici ve negatif enerjiyi attığını hepimiz biliyoruz. Güzel bir doğa yürüyüşünden sonra sıcak su ile terapi yapabilirsiniz. Kendinizi suyun rahatlatıcı etkisine teslim etmek istediğiniz zamanlar için düşünülmüş Türk hamamı ve sauna ile güzel bir yenilenme yaşayabilirsiniz veya eşsiz doğa manzarasını karşısına alan jakuzilerde sakinliği bulabilirsiniz. Etrafa koyacağınız birkaç mum, güzel kokular hafif bir müzik size eşlik edebilir. Doğanın tüm materyallerinden faydalanmanızı öneririm.

Doğa evlerinde ısıtma için kullanılan şöminelerin gerçek odun ateşi ile ısıtılması ve o anda ateşin vermiş olduğu sıcaklık, görsellik, yanmadan dolayı kaynaklanan çıtırtı insan ruhuna iyi geldiği tedavi ettiği ve dinlendirdiği görülmektedir. Dağ evlerinde şömine ateşi olmazsa olmazlardandır. Bu tarz yapılarda mümkün oldukça günümüz teknolojisinden uzak kalınmasını öngörmekteyim. Çıtır çıtır yanan ateş eşliğinin yanında keyifli sohbet ve şaraplarınızı yudumlamanın mutluluğu içinizi ısıtmaya yetecektir. Yemeğimizi şömine ateşinde veya bir kuzinede yapıp ısımızı şömineden sağlayıp her şeyden uzakta kalarak bedensel ve ruhsal arınma yapabileceğimiz dağ evlerimizde gelenekselleşen kış tatillerimizde bu arınmayı yaparak yeni bir yıla başlamak ve yeni yılın birkaç ayında da bu mekânlar da zaman geçirmek tüm bir yılın enerjisini ve ruh dinginliğini tüm yıl sağlar.

Doğanın kalbinde hissettiren bu özel mekânlarda oksijene doyabileceğimiz, tablo gibi manzaralarda stresten uzak sevdiklerimiz ile birlikte keyifli vakit geçirmek için en güzel plan olabilir.

Mimar A.Ozan Ekşi

7/24 YAŞAYAN MODERN VE RENKLİ BANYOLAR

Gün geçtikçe biraz daha önem kazanan ve kişisel yenilenme mekânı olarak içeriğini hızla geliştiren banyolar, sadece teknoloji, işlev ve mobilya ile değil, teması, atmosferi, aurası ile de öne çıkıyor. Artık günümüzün banyo tasarımlarında su ile baş başa kalmanın, arınmanın ve rahatlamanın altı çiziliyor. Küçülen hacimlere rağmen, bir banyoda bulunması gereken işlevsel özellikler aynı kalınca, tasarımcılar sektöre yeni soluk kazandıran ürünlerle kullanıcıları mutlu etmenin peşine düşüyor.
Firmalar günümüz banyolarını şekillendirirken mimari yaklaşımları, yükselen tasarım trendlerini ve tüketici tercihlerinde büyük etkiye sahip olan yaşam tarzlarını göz önünde bulunduruyor

A.Ozan Ekşi

Fonksiyonelliğin yanı sıra görselliği de önemseyen yeni jenerasyon banyolar, sınırlarını aşıyor ve katma işlevler kazanıyor. Nihai kullanıcılardan gelen talepler değiştikçe, firmaların ve tasarımcıların çalışmaları da ‘individual’s concepts’ yani bireye özgün konseptler yönünde oluyor, yeni ürünler yeni alışkanlıkları doğuruyor. Mimarlığın uzun zamandır bireyi, tasarımın merkezi olarak konumlamayı beklediği gerçeğinin altını çiziyoruz.

BANYOLAR RENKLENSİN

Islak mekânların görselliği ile ön plana çıkan, son derece şık mekânlar haline gelmesini sağlayan renkli ürünler; banyolara canlılık, parlaklık ve renk getiriyor. Mimarlar, üretici firmalar ve tasarımcılar kullanıcının hayalini kurduğu banyoyu, renk alternatiflerini kullanarak gerçeğe dönüşmesini sağlıyor. Birbirinden farklı beklentilerin tümüne cevap verebilecek çeşitliliğe sahip olan lavabo modelleri; ebat, renk, tarz, genişlik, derinlik, yükseklik ve şekil gibi uygun ürünü bulmayı kolaylaştıran pek çok seçeneğe sahip.

Dekorasyon söz konusu olduğu zaman yapılan çalışmaların arasında yer alacak olan fırsatlar, keyifli kullanımlar oluşturabiliyor. Renklerin dili ile konuşup ve tasarımlar ile pek çok şey anlatabilirsiniz. Renklerin evlerdeki pozitif duyguları yaratması her zaman daha yenilikçi, daha estetik ve daha güncel çözümler ile karşınıza çıkarılıyor.

ISLAK HACİMLERDE UNUTULAN ELEMANLAR: HAVLUPANLAR

Islak hacimlerde tasarım aşamasında; ilk önce üzerine yoğunlaşılan kısım kuşkusuz, geniş iç hacimli, kullanışlı olduğu kadar son moda bir lavabo dolabı oluyor. Ardından, yeni bir güne enerji dolu başlamak adına kendimizi suyun altına attığımızda bize maksimum konfor alanı yaratacak olan harika bir duş başlığı ve elbette duşakabin, küvet ya da jakuzi… Banyolarımızı yenilerken ya da tamamen baştan yaratırken, aslında en gerekli ana elemanlar olan havlupanları ya en sona bırakıyor ya da tamamen unutuyoruz…

Yüksek kalitede banyo mobilyası tasarlama amacıyla yola çıkan Antoniolupi bugün tüm dünyanın en ünlü üreticilerinden biri konumuna gelmiş, bu süreçte ürün gamını da geliştirmiş bir marka. Banyo dolaplarından aynalara, taş küvetlerden duş sistemlerine, aksesuarlardan halıya ve iç-dış mekân şömine sistemlerine kadar birçok koleksiyonu bulunuyor.

Antoniolupi, eskiden radyatör ve havlupanların artık kullanıldığı mekâna nasıl entegre olduklarının ve o mekâna aitmiş hissiyatı yaratmanın önemini Brian Sironi’ye ait BIT koleksiyonu ile vurguluyor.  Sıcaklık mekânlarımıza çeşitli şekillerde ve yenilikçi formlarda; araştırma, mühendislik ve tasarım ifadesi ile giriyor.

Günümüz teknolojileri banyo aynalarını da etkiledi. Aynalar kendi kendine aydınlanıyor ve buhu tutmuyor. Yeni aynalarda en çok görülen özellik Led ışık teknolojisi. Ayrıca dijital saat, radyo ve hatta televizyonlu olanlar da var. Bazı aynalar ise kendilerini ısıtarak yüzeylerinde buhu oluşmasını engelliyorlar. Teknolojik yenilenmeyle beraber farklı noktalarda da aydınlatma sağlayabilen modüllerle aydınlanıyor. Tıpkı kendinden aydınlanan klozet ve rezervuarlar gibi…

SUYUN DUAYENİ

Su ile olan iletişim şekli artık tek başına bir yaşam tarzına dönüşen Dornbracht 50 yılı aşkın süredir lüks armatür-batarya segmenti konumlanmasında üst sıralarda yer almakta ve Almanya’nın tasarım yeteneklerini zirveye taşıyan lider markalar arasında bilinmekte.
Michael Sieger, Matteo Thun gibi dünyanın sayılı lüks ürün tasarımcıları ile birlikte batarya-armatür tasarımına farklı bir boyut getirerek, suyun akışına yön veren Dornbracht için tasarım ve teknoloji birbirinden ayrılmaz iki kavram. Su ile insan arasındaki ritüel odaklı ürün gamını banyo ve spa armatürleri, duşlar, aksesuarlar doğrultusunda artıran marka, yaşamı 360 derece kucaklıyor.

Bob Marley’nin ünlü sözü “Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır” cümlesini tasarım mottosu olarak banyo, aritmetiğine uyarlayan tasarımcılar, rasyonellikten uzaklaşarak duyulara hitap eden malzeme ve yüzey seçimlerinin peşine düşüyor. Rahatlama, arınma ve dış dünyadan izole olma olgularına işaret eden banyolar, yeni teknolojilerle meditatif kozalara evriliyor.

Kısacası dünya yordukça, su tedavi etmeye devam ediyor.

Hayatı Durduran Banyolarda Yeni Yaklaşımlar

Dornbracht CL1 serisi duş sistemi

Gün geçtikçe biraz daha önem kazanan ve kişisel yenilenme mekânı olarak içeriğini hızla geliştiren banyolar, sadece teknoloji, işlev ve mobilya ile değil, teması, atmosferi, aurası ile de öne çıkıyor. Artık günümüzün banyo tasarımlarında su ile baş başa kalmanın, arınmanın ve rahatlamanın altı çiziliyor. Banyoların tanımı tümden değişti. 2018 sezonu için evinizin keyif sınırları genişlerken ön plana çıkan mimari özellikler ise başı çekiyor.

A.Ozan EKŞİ

 

Tüm mekânlarıyla ev yaşamının büyük resmine baktığımızda, tasarım dünyasının teknoloji gibi süratle yükselen bir yıldız ile organik yaşam ve rafineliğe sadakat arasında gidip gelmek yerine birleştiren ve buluşturan bir aksa girdiğini gözlemliyoruz. Banyolar bir süredir yeni yüzleriyle karşımıza çıkıyor. Firmalar günümüz banyolarını şekillendirirken mimari yaklaşımları, yükselen tasarım trendlerini ve tüketici tercihlerinde büyük etkiye sahip olan yaşam tarzlarını göz önünde bulunduruyor.

Bu sene Milano Tasarım Haftası dahilinde 243 katılımcının yeni banyo koleksiyonlarını sergilediği Uluslararası Banyo Sergisi’nden aldığımız ilhamla yaratıcılığın sınırlarını zorlayan fikirlere kucak açıyoruz.

İster muhteşem bir aromaterapi partisi yapın, ister jakuzide müzik eşliğinde uyuyun… Sonra raftan bir kitap seçin, day-bed’inize uzanın, arada sırada tv seyredin. Ve bunların tümünü banyonuzda yapın. Günümüz banyoları, kapıyı kapattığınız anda bunların tümünü yapabilmenizi sağlayacak şekilde tasarlanıyor. Sadece duş alıp çıkmıyor, uzun uzun bakım yapıyorsunuz, bir oturma-dinlenme köşeniz mutlaka oluyor, ayrıca iPod, iPad, DVD seyredebileceğiniz veya kitap-magazin okuyabileceğiniz bir multimedya köşeniz oluyor. Dilerseniz masaj masanızı da buraya alabiliyorsunuz. Fonksiyonelliğin yanı sıra görselliği de önemseyen yeni jenerasyon banyolar, sınırlarını aşarak genişliyor ve katma işlevler kazanıyor. Nihai kullanıcılardan gelen talepler değiştikçe, firmaların ve tasarımcıların çalışmaları da ‘individual’s concepts’ yani bireye özgün konseptler yönünde oluyor, yeni ürünler yeni alışkanlıkları doğuruyor. Mimarlığın uzun zamandır bireyi, tasarımın merkezi olarak konumlamayı beklediği gerçeğinin altını çiziyoruz.

Bob Marley’nin ünlü sözü “Bazı insanlar yağmuru hisseder, diğerleri ise sadece ıslanır” cümlesini tasarım mottosu olarak banyo, aritmetiğine uyarlayan tasarımcılar, rasyonellikten uzaklaşarak duyulara hitap eden malzeme ve yüzey seçimlerinin peşine düşüyor. Rahatlama, arınma ve dış dünyadan izole olma olgularına işaret eden banyolar, yeni teknolojilerle meditatif kozalara evriliyor.

Mekâna dinamik bir çekicilik ve akıcılık kazandıran kıvrımlı formlar bu sene armatürlerden banyo küvetlerine ve lavabolara kadar banyo ve mutfaklarda tasarımcıların öncelikli tercihleri arasında.

Tasarım arenasının son yıllardaki gözdesi pirinç, 2018 banyolarında mermer, ahşap ve cam gibi yüzeylerle kombinlenerek karşımıza çıkıyor. Rafine ve nostaljik görünümleriyle girdiği mekana estetik bir boyut katan pirinç armatürler kişisel detaylarla vurgulanıyor. Tasarımcılar inovasyonla doğayı, minimalizmle sıcaklığı başarılı bir şekilde bir şekilde bir araya getiriyor.

Yüksek kalitede banyo mobilyası tasarlama amacıyla yola çıkan Antonio Lupi bugün tüm dünyanın en ünlü üreticilerinden biri konumuna gelmiş, bu süreçte ürün gamını da geliştirmiş bir marka. Salone del Mobile’de banyo dolaplarından aynalara, taş küvetlerden duş sistemlerine, aksesuarlardan halıya ve iç-dış mekân şömine sistemlerine kadar koleksiyonlarını sergiledi.

Kalitesinden asla ödün vermeyen, gelmiş geçmiş en favori malzeme mermer; son yıllarda modern bir trend olarak keskin dönüşüyle tekrar mekânlara ev sahipliği yaptığını görüyoruz. Gücünü doğadan alan bu ihtişamlı seçenek, bu yıl hiç olmadığı kadar popüler. Ama onu sadece zeminde ya da duvarda değil lavabo ve tezgahlarda, dolap kapaklarında da görebiliyoruz.

 
Paolo Ulian’ın Antonio Lupi için tasarlamış olduğu Intrecciomermer anlayışının modernize edilmesinin en iyi örneklerinden birisi. Bağımsız lavabo içerisindeki led aydınlatmalar ile dikkatleri üzerine topluyor. Klasik blok mermer lavabolarının aksine hafifliğiyle ön planda olan bu tasarım yalnızca 55 kilogram ağırlığında.

Yeni lüksler arasında salonlara özenen banyolar var. Metrekareleri genişleyen banyolarda proporsiyonlar arasındaki armoni dikkat çekiyor. Köşe sehpası, makyaj masası, kanepe veya koltuk gibi banyolarda görmeye alışık olmadığımız mobilyalarla yaratılan mizansenler zeminde ahşap görünümlü seramikler, duvarlarda ise bleu-blanc karolar veya nostaljik duvar kağıtlarıyla sentezleniyor. Ortaya mekânı bir yaşam alanına dönüştüren samimi ve davetkar kurgular çıkıyor.

Günümüz teknolojileri banyo aynalarını da etkiledi. Aynalar kendi kendine aydınlanıyor ve buhu tutmuyor. Yeni aynalarda en çok görülen özellik Led ışık teknolojisi. Ayrıca dijital saat, radyo ve hatta televizyonlu olanlar da var. Bazı aynalar ise kendilerini ısıtarak yüzeylerinde buhu oluşmasını engelliyorlar. Teknolojik yenilenmeyle beraber farklı noktalarda da aydınlatma sağlayabilen modüllerle aydınlanıyor. Tıpkı kendinden klozet ve rezervuarlarda olduğu gibi.

Mimarinin Huzur Alanları: Havuzlar

Su insanoğlunun var oluşundan itibaren hayatın her evresinde gücünü göstermiştir. Dünyanın oluşumu, gelişimi ve dönüşümü su sayesinde olmuştur. Bu nedenle insanlar yaşamlarını suyun olduğu alanların hemen yanında kurmuşlardır. Günümüzde peyzaj mimarları, mimarlar ve tasarımcılar kentsel alanlarda suyun önemini ve gücünü çok daha iyi bilmekteler. Daha açık ifadeyle, peyzaja karşı sorumluluklarımızı yeniden hatırlamamızı su teşvik etmektedir.

A. 
Ozan EKŞİ

 

Peyzaj mimarları ve tasarımcılar, ellerindeki en önemli materyal olan suyu insan psikolojisindeki gücünü kullanarak kendi tasarımlarında mutlaka yer vermiştir. Kimi zaman bir süs havuzu, kimi zaman küçük bir çeşme veya duvardan akan bir su; kimi zaman da yüzme havuzu veya gölet kullanılmıştır. Suyun mimaride bu kadar önemli bir yere sahip olması, insanı rahatlatma, rehabilite etme yalnızca ruhsal değil fiziksel olarak da gevşetme ve stresten arındırma özelliğinden kaynaklanmaktadır. Su, sakinleştirici, konsantrasyon artırıcı, huzur verici etkileri nedeniyle pek çok projede baş aktör olarak yer almaktadır.

Havuz mühendisliği, alanında en etkili teknik uzmanlık gerektiren daldır. Projelerde estetik unsurlar ön plan tutularak görsel, mimari ve teknik unsurların entegrasyonu gerekmektedir.

Peyzaj havuz uygulamaları ise tasarlanan mekânlara ferahlık ve dinginlik katmakta olup, relax zonlarının, zen bahçelerinin tamamlayıcı ögeleridir.

Birbirinden farklı planlara sahip yüzme havuz örneklerinden göreceksiniz ki, bu yüzme havuzların kimisi açık kimisi kapalı ve her biri farklı boyutlarda. Sonsuzluk havuzlarından ekolojik havuzlara, küçük havuzlardan neredeyse yarı olimpik boyutlarda olan büyük modellere kadar birçok farklı havuz planları vardır.
Son dönemlerde oldukça popüler olan sonsuz havuzlarülkemizde İngilizce adıyla da anılmaktadır. Infinity Pool’ların özelliği, içine girildiğinde bir ucu ufka kadar uzanıyormuş hissi vermesidir. Uygun bir alana sahip olan birçok insanın ilk tercihi olan bu özel yüzme havuzları, suyun içine girdiğinizde sanki deniz ya da gökyüzü ile birleşen ve sonsuzluğa kadar devam ediyormuş hissi veriyor. Sonsuzluk havuzlarının en az bir duvarı içindeki su seviyesiyle eşittir, böylece deniz ya da gökyüzü, her nereye doğru uzanıyorsa, arada kesinti oluşmasına izin vermez.

Son yıllarda gerçek bir iyileştirme alanı olarak tasarlanan evler, fonksiyonelliği ön planda tutan ancak dekorasyon tarzını da es geçmeyen birer cennet şeklinde hayal ediliyor. Kısaca ev tipi spa-wellness alanlarına dönüşen havuzlar, sadece spor değil, arınma, dinlenme, tazelenme, iyileşme gibi fillilerle birlikte anılıyor. İnsanı su ile buluşturan bu özel atmosferler için tasarlanan sistemleri de günlük hayatımıza keyif katan son teknolojiler olarak saygıyı hak ediyorlar. Terapik ve estetik duruşları sayesinde birer sığınma noktasına dönüşen havuzların yeni yüzü konformist bir bakış açısıyla karşımızda. Mozaik görünümlü yüzeyler ve taş dokulara yer açın. Sukabumi adıyla yeni yeni tanınan, mineral taşlarla döşenen havuzlar 2018 trendlerinin başında geliyor. Bireysel detayların kullanımına olanak sağlayan özel işlemeli koleksiyonlar, kişisel beğenileri vurgulayan modeller ve teknolojiler, yüzme keyfinizi artırırken kendinizi özel hissetmenizi de sağlıyor.

   

Geleceğin evlerinin profiline baktığımız zaman, iç ve dış mekânlarda spa havuzlarının kurgulandığını ve doğa ile buluşan, renkleri ve enerjisiyle özgür, mutlu ve huzurlu alanlar yaratıldığını görüyoruz.

Ekolojik havuz olarak da bilinen doğal havuzlar, tipik havuz kimyasalları yerine biyolojik filtrelerin ve su bitkilerinin kullanıldığı ve hijyenin bu tür doğal malzemeler ile sağlandığı havuzlardır. Gölün yanında bir eve sahip olduğunuzu hissettirecek doğal havuzlar, özel olarak seçilip yerleştirilmiş, yöresel bitkiler sayesinde su hem temizlenir hem de oksijen ile zenginleştirilir. Kofa, hasırsazı ya da su kamışı bitkileri kendi kendilerine yetiştikleri için en çok tercih edilen seçimlerdir. Ev, denize yakın bir bölgede ise deniz suyundan yararlanılarak da havuzunuzu kullanabilirsiniz.

   

Kapalı havuzların genelde zemin katında olmasına alışığız. Ancak imkân varsa, kapalı yüzme havuzunu binanın en üst katına taşıyarak cam duvarlar vasıtasıyla muhteşem manzaralara kavuşabilirsiniz. Teknolojik trendlere baktığımızda tabanı yükselip alçalabilen havuzların derinliğini değiştirebilirsiniz. Dilerseniz havuzu tamamen ortadan kaldırıp evinizde çok amaçlı olarak kullanabileceğiniz geniş bir alan da açabilirsiniz, artık havuzların tabanı kenarındaki zeminle eşit olacak kadar yükselebiliyor.

Baharla Gelen Özgürlük

Güneşin sımsıcak yüzünü göstermesiyle dış mekânlarda geçirdiğimiz zaman uzadı. Kasvetli ve dondurucu kış aylarının ardından, tıpkı sizin gibi evinizin de canlanmaya ve yenilenmeye ihtiyacı var. Evlerin dış dünyaya açılan kapısı balkonlar, gökyüzüne dokunan teraslar, doğadaki keyif köşeleri dekoratif bahçeler ve tatili ayağınıza kadar getiren havuzlu alanlar için erken hazırlık vakti! Yaşadığınız yerin atmosferini tazelemek hem psikolojinize hem de ruhunuza iyi gelecektir.

Hayatımızda değişen ihtiyaçlar, iklimler ve yaşam koşulları ister istemez iç ve dış mekân ilişkisinin de değişimine yol açıyor. Artık iç ve dış mekân ayrımının eskisi kadar sert değil, daha yumuşak geçişlerle olduğunu gözlemliyoruz. Tıpkı banyo ve giyinme odalarının yatak odalarına entegre edilmesi gibi. İç mekân mobilyalarında olduğu gibi açık alan tasarımlarında da dayanıklılık, konfor ve görsellik konusunda şüphesiz büyük bir değişiklik yaşıyoruz. Evdeki rahatlık duygusu ve estetik anlayış dış mekânlarda da kendini ele veriyor. 2018 sezonunda dış mekân mobilyalarının bahçe, balkon, teras, güneşlenme alanları ve farklı özel alanlar gibi çok yönlü kullanıma açık olarak kurgulandıklarını görüyoruz. Sandalye, koltuk, kanepe, sehpa, masa ve şezlong olarak oluşturulmuş yeni nesil serilerin tekli, ikili veya çoklu alternatiflerinde ise yanyana geldiklerinde grup oluşturma fonksiyonu sağlaması yoluna gidiliyor. Bu tip tasarımlarda fonksiyonel ve ergonomik bir estetiğin hedeflendiği oldukça belirgin olarak karşımıza çıkıyor.
Yaşam alanları, iç mekânlardan bahçe, teras, balkon gibi açık hava noktalarına taşınırken, bu yeni buluşma noktaları da adeta iç mekân şıklığında tasarlanıyor. Açık hava odalarının bu seneki stil haritasında, zengin botanik simgeler: bambu, hasır ve tik gibi doğal malzemeler, rustik, bohem ve iskandinav-modern stillerin karmasından doğan bir kurgu yer alıyor.

Markalar ise özellikle bu yıl stil sahibi ruhlara özgün mekânlar yaratıyor. Tasarım, işlevsellik ve yalınlığa vurgu yapan mobilyalarıyla dekorasyon gurularının yakından takip ettiği Manutti, bu sezon zamansızlığın sırrını modern formlarda arıyor. Ev yaşamına baharla birlikte taze nefesler katacak ve her metrekarede daha dinç, daha keyifli ve daha sıcakkanlı hissettirecek tasarımlarla yeni sezona ‘merhaba’ diyor.

Sem Collections’ın ince bir zevkin mükemmel birleşimi niteliğindeki marka portföyünde bahçenize uygun birçok alternatif bulabiliyorsunuz. Yapılacak düzenlemeler ve minik dokunuşlar ile evinizi yeni sezona hazırlayabilirsiniz.

Salıncak keyfinden mahrum kalmayın. Geniş bir balkonunuz, terasınız, hatta bahçeniz varsa salıncak ya da hamak alarak siesta keyfini günün her saatine yayabilirsiniz. Artık iç mekânlar için de çeşitleri bulunan hamaklarla odanızda tatil havası estirebilir, iş çıkışlarında evinize koşa koşa gitmek isteyebilirsiniz. Alacağınız salıncağı ya da hamağı canlı renklerden seçerseniz yaz mevsiminin ruhunu her an yanınızda hissedebilirsiniz.

Açık hava keyfinizi yatay düzleme taşıyan ve sizi güneşin çekici sıcaklığında konformist bir ergonomiyle kucaklayan şezlongları da tercih etmeniz mümkün.

Mekânın ruh halini belirleyen, konfor faktörünü etkileyen aydınlatma elemanları ise dekorasyonunuzun finalidir. İnovatif malzemeler, sanatsal formlar ve yeni teknolojilerle stil evrimini bir üst boyuta taşıyor. Dünya devleri ile iş birliği yapan Contardi’ye ait Muse koleksiyonu ve Masiero’ya ait Drylight koleksiyonu radarımıza girenler arasında.

Tasarım Banyoların En Önemli Unsuru Küvet

Tasarım banyoların en önemli unsurlarından biri küvettir. Geniş ve ferah alanı olan banyolarda kullanılması tavsiye edilir. Banyo tasarımı denilince akla gelen küvetlerden değil, dünyaca tanınmış ve trendleri belirleyen markaların tasarımlarından bahsediyoruz. Sıra dışı ve tasarım olan küvetlerden birkaçını sizler için derledik.

1-Çevreci teknolojisi ile dünya lideri

tasarim-banyolar

Kullandığı malzemeden, işleniş tarzına ve ürünün kullanım şekline kadar tamamen çevreci bir teknolojiye sahip olan Antoniolupi, bu konuda usta isimlere ders veriyor. Sadeliği ve şıklığı ön planda tutarak hem göz alıcı bir tasarım yaratıyor hem de banyonuzdaki ışığı farklı bir boyuta taşıyor.

2-Klasik ama ihtişamı da elden bırakmıyor

tasarim-banyolar-1

Banyo tasarımında son zamanlarda klasik bir akım yok değil. Ancak bildiğiniz klasiklikten bahsetmiyoruz. Klasik bir ürüne lüks tasarım yapmakta, lüks dekorasyon tercih edenlerin yıldızı konumunda. Hem gösterişli hem de gelenekselliği yansıtıyor.

3-Soğuk bir hammaddenin cool duruşu

tasarim-banyolar-2

Mermer denilince insanın aklına direk soğuk bir düşünce geliyor ancak lüks banyo tasarımı düşünenler için mermerden bir banyo bire bir. Mermerin cool tavrı ve renklerindeki doğal geçişi banyonuzun akılda kalıcı olmasını sağlıyor.

4- Yenilikçi ve modern

tasarim-banyolar-3

Modern bir eve sahip olmak istiyorsanız, evinizin her odasında modernizme dair küçükte olsa bazı dekorasyon fikirlerini uygulamanız gerekiyor. Ancak banyo için lavabosu klasik, küveti modern olsun düşüncesi çok yanlış. Bu sebepten küvetinden ışığına, lavabosundan kapısına kadar her yerin modernizm kokması gerekiyor.

5-Salon şıklığını banyonuza taşıyın

tasarim-banyolar-4

Şıklık sizin için her zaman ön plandaysa; banyonuzda küçük değişiklikler yaparak istediğinize ulaşabilirsiniz. Sade ama göz alıcı bir ürün sizin ihtiyacınızı giderebilir. Bunun için de klasik çizgiden şaşmamanız gerekiyor. Bunun yanında dekorasyon ürünleri kullanmanız banyonuzun şık havasını tamamlayacaktır.

MİLANO’YU BAŞTAN YARATAN ANTONIOLUPI

Sem Collections temsilciliğindeki global markaların öncü isimlerinden biri olan Antoniolupi, Milano Design Week  kapsamında tanıttığı yeni banyo ve outdoor koleksiyonlarla tasarım dünyasını bir kez daha geleceğe taşıyor.

 

Çatısı altında iç mekandan outdoor’a kadar pek çok uluslararası markayı ve koleksiyonu buluşturan ve son yılların en önemli dekorasyon adreslerinden biri haline gelen Sem Collections, temsil ettiği markaların Milano Design Week kapsamında sunulan en yeni koleksiyonlarını Türkiye ile tanıştırmaya hazırlanıyor. Bu markalardan biri de Antoniolupi.

 

Banyo dünyasının dünya lideri niteliğindeki markalarından biri olan Antoniolupi, yaklaşık 50 yıl önce Toskana bölgesinden kurulmuş, yüksek kalitede banyo mobilyası üretme amacıyla yola çıkarak bugün taş küvetlerden duş sistemlerine, aksesuarlardan halıya, dış mekan şöminelerden outdoor duşlara kadar ürün gamını her geçen gün geliştirmiş, Carlo Colombo, Paola Ulian, Nevio Tellatin, Silvia Nerbi, Andrea Bogazzi gibi dehalarla çalışan özel bir marka.

Antoniolupi’nin geçtiğimiz ay gerçekleşen Milano Tasarım Haftası çerçevesinde gerçekleşen yeni koleksiyon ve tasarım tanıtımları, markanın tutkunlarını bir kez daha çok şaşırttı ve heyecanlandırdı.

Bunlardan ilki, Antoniolupi’nin majör ürünlerinin haricinde yepyeni bir tasarım: Igiganti dış mekan saksıları. Carlo Colombo imzalı Igiganti ailesi, organik formlarıyla özellikle kısa ağaçlar için çok ideal bir tasarım. Çakıl, kum ve çimento gibi doğal malzemelerden üretilen ve beton takviyesi için polimer harmanından yaratılan sentetik elyaflarla donatılmış saksılar, bahçelerde, girişlerde ve caddelerde fark yaratıyor.

Gi-Ra tasarımı Mayday ise adını yansıtır nitelikte, duş alanına ‘acil düğme’ formuyla katılıp, orayı eğlenceli ve renkli bir mekana dönüştürüyor. Su, düğmeye basarak ve kullanıcıya doğru çekilerek eksenel bir hareketle açılıyor. Water jet sağa-sola döndürülerek ayarlanıyor ve düğmeye basılmasıyla suyun akışı kapanıyor.

Antoniolupi’nin 2017 Milano Tasarım Haftası’nda tanıttığı son yeniliği ise, Paolo Ulian imzalı Controverso lavabo. Mermer işçiliğine zarafetle yaklaşan Ulian, onu en iyi şekilde kullanmanın ve ona meydan okumanın şifresini çözüyor. Angelo Mangiarotti ve Enzo Mari’nin öğrencisi olan Ulian, bu bakış açısıyla mermere bir heykel gibi yaklaşmış ve onu yeniden biçimlendirmiş.

Milano, tasarım dünyasından her geçtiğinde bir devir kapanıyor, bir devir açılıyor.

Sayfaları çeviren ellerin sahibi ise Antoniolupi ve yeni koleksiyonu çok yakında Sem Collections’da.